SAİ UVACHA'DAN YAPILMIŞ
SORU CEVAP ALINTILARI
S Soru: Swami, son zamanlarda ‘öz yeterlilik’ kavramının ayrımına vardım. Tanrı’ya teslim olmanın, karakterimizi ve öz yeterliliği geliştirmekle ne gibi bir ilişkisi var? Her şeyde bize yardımcı olsun diye Swami’ye bel bağlamak istememiz, güçlü bir karakterimizin olmasını ve öz yeterliliği geliştirmemizi sağlar mı?
C Swami: Kullandığın ‘öz’ kelimesinin anlamına vâkıf olman gerekir. Öz, gerçekten de içinizdeki ilahiliktir. Kalbinizin atmasını, her an için nefes alıp vermenizi, gözlerinizin görmesini, kulaklarınızın duymasını sağlayan ve yemeğinizi hazmeden ilahi güçtür. Her şey bu ilahi güç tarafından gerçekleştirilir. Gidişatın sizin kendi elinizde olmadığına, ama daha çok, her şeyi sizin aracılığınızla Tanrı’nın yapmakta olduğuna tam anlamıyla vâkıf olmak suretiyle bu ilahi güce bel bağlarsanız, hakiki öz yeterlilik olur bu. Sizin, Tanrı olan hakiki Öz’ünüze bağlı olmanız ya da bel bağlamanız, hakiki öz yeterliliktir.
Teslim olma, bir şeyin size ait olduğunu zannedip de sonra onu Tanrı’ya teslim etmek istediğinizde söz konusu olur. Daha işin başında her şey Tanrı’ya ait oldu- ğuna göre, hiçbir şey size ait değilse eğer, teslim olma niçin söz konusu olsun ki? Teslimiyet, ‘iki’nin – sizin ve Tanrı’nın – mevcudiyetini ima eder. Ne var ki, her şey Tanrı’ya ait ise ve O’nun sayesinde mevcut ise, bu durumda verecek bir şey olmaz.
Tanrı’nın her şeyi sizin aracılığınızla yapan ‘Bir’ olduğuna gerçekten inanıyorsanız ve Tanrı’ya gerçekten bel bağlıyorsanız, o zaman ne bir ego hissi ne herhangi bir şeye bağımlılık ne de herhangi bir fark gözetme olur. Sizin aracılığınızla iş gören Tanrı’nın, başkalarının aracılığıyla da iş gören Tanrı ile aynı olduğuna vâkıf olursunuz. Herkes Tanrı’nın ellerindeki kuklalardır – ve her bir kimsenin rolünü nasıl oynaması gerektiğine O karar verir. Hayatınızın doğası hakkında ve – tıpkı kuklacının görülmemesi gibi, gözle görülmez olan hakiki ‘yapan eden’ olan – Tanrı’ya bel bağlamanızla ilgili derin bir anlayışa sahipseniz, egodan kurtulmuş olan gerçek bir güven oluşur sizde.
Güven; ego olmayıp, daha çok, herhangi bir meydan okumayı – Tanrı’nın sizinle birlikte olduğunu bilerek – korkusuzca göğüsleme gücünüz kudretinizdir. Aşırı güven ise egoya yol açar. Nedir aşırı güven? Yapan edenin siz olduğunuzu ve hiçbir şeyin size zarar veremeyeceğini ve hiç kimsenin sizi durduramayacağını zannettiğinizde, aşırı güvendir o. Bu türden, istenmeyen ego, aşırı güvendir; öte yandan, tam anlamıyla özgüveni olan, Öz’e bel bağlayan bir kişi, daima alçakgönüllü ve huzurlu olur. Dolayısıyla, teslimiyet ve öz yeterlilik diye bir şey yoktur. Öz yeterliliğin kendisi teslimiyettir, zira siz gerçekten başka hiç kimseye değil de Tanrı’ya bel bağlıyorsunuz.
23 Eylül 2015, Murwillumbah, New South Wales - Avustralya